banner image

Yağış Tipleri ve Özellikleri Nelerdir?

Yağış Tipleri ve Özellikleri Nelerdir?

Yağış, gökte yer alan bulutlardan yere düşen su formlarına denir. Başlıca yağış formlarını yağmur, çiseleme, kar, karla karışık yağmur, dolu, graupel ve kar olarak bilinir. “Yağış” atmosferde oluşan ve yere düşen su partikülü olarak bilinir. İlgili partiküller katı yada sıvı olabilir. Meteoroloji alanında ise yağışlar “hidrometeor” olarak tanımlanır.Yağış tiplerinin farklılıkları suyun alabileceği formlara göre belirlenir.

Yağış Nedir?


Gökyüzünden yere düşen su formları olarak tanımlayabileceğimiz yağış çok farklı durumlarda ve şekillerde ortaya çıkabilir. Yağmur ve beraberinde çiseleyen yağmur, tek bir sıvı türü olarak tanımlanır. Donma türleriniyse; kar, karla karışık yağmur, donmuş yağmur ve dolu olarak sıralayabiliriz. Dolu eşsiz biçimde oluşur.Genel olarak yaz zamanlarında yalnızca gök gürültülü fırtınalar eşliğinde yere düşen donmuş yağışlarıdır. Mevcut yağış türlerinin toprak ve bitkiler üzerinde değişik etkileri vardır. Özellikle donmuş yağış çeşitleri, karayolları ve ekili araziler için tehlike arz eder.

Bütün yağış türleri, dünyanın troposfer kısmında yer alan ve yerden yüksekliği 8-16km aralığında değişen bulutlardan oluşur. Su parçacıkları yüksek noktalardan dünya yüzeyine doğru yola çıktığında yağış tipleri ortaya çıkar. Suyun toprağa düşmesi ise yerçekiminden kaynaklanır. Katı veya sıvı haldeki bir yağış parçacığı buluttan düştüğünde daha hızlı ve süreklilik arz eden damlaların tetiklenmesine yardımcı olur.

Yağış Tipleri ve Özellikleri


Meteorolojide yer alan tanımına göre yağış, yer çekiminden dolayı yere düşen atmosferik su buharının daha yoğun bir hale bürünmesi sonucu oluşan herhangi bir üründür. Tespit edilen yağış formları; çiseleme, yağmur, karla karışık yağmur, kar, dolu ve graupel olarak sıralanır. Bu yağışlar, atmoster yapısının bir kısmı buhara tamamen doygun hale geldiğinde oluşmaya başlar. Bu durum suyun yoğunluğunu artırır ve yere düşmesine neden olur. Bu nedenle sis ve buğu kavramlarını yağış olarak tanımlamak yerine bir süspansiyon olduklarını söyleyebiliriz. Çünkü su buharı yapısı gereği çökecek kadar yoğuşmaz.

Bulutta kristalize hale bürünen buz, toprak yüzeyine kar veya buz topakları halinde ulaşabilir. Tüm bunların yanı sıra atmosferik sıcağa bağlı olarak henüz yer yüzüne ulaşmadan erir ve yağmur damlaları halini alabilir. Bu durumlar yağmur, kar, donan yağmur, karla karışık yağmur ve dolu gibi birbirinden farklı yağış türlerinin oluşmasına neden olur. Bu türlerin oluşumunda ana faktör atmosferik sıcaklıklardır.

Yağmur


Yağmur damlaları olarak tanımladığımız sıvı su damlacıklarından oluşan yağmur, her mevsimde karşılaşılabilecek bir yağış türüdür.Özellikle bahar mevsimlerinde yağmur yağışlarında gözle görülür bir artışa rastlanır. Hava sıcaklığı, donma noktasının üzerinde olduğu her an, yağmur yağması için elverişli bir ortam bulunur. Yağmurlar için donma noktası 0 – sıfır derece olarak kabul edilir.Yağmur, gökten düşen yabancı bir sıvı parçası değildir. Dünyada bulunan su döngüsünün en yaygın bileşeni olarak kabul edilir ve insan hayatında önemli bir yeri bulunan tatlı suyun önemli bir payını yenileme görevini üstlenir.

Yağmurlardaki su damlacıklarının 0,5mm yada daha büyük boyutlarda olduğu görülebilir. Eğer yağmur parçacıkları bu ölçütten daha küçükse çiseleme olarak adlandırılır. Yağmur damlalarının oluşum süreci öncelikli olarak küçük bulut parçalarının çarpışması ve ardından küçük damlacıkların çarpışarak etkileşim haline girmesi sonucu birbirlerine yapışmalarıyla birlikte büyük damlalara dönüşmeleri şeklinde devam eder. Su damlaları yeteri kadar büyük hale geldiğinde yükselen hava etkisinin onları havada tutmak için verdiği destek yetersiz kalır ve büyüyen su parçacıkları yer çekiminden dolayı yere inerler. Hava sıcaklığı eksi 17 derecenin altına düştüğü durumlarda mevcut yağmur damlaları kar yada buz kristalleri halini alabilir.

Bulutlardan düşen her yağmur toprağa ulaşmadan buharlaşır. Bu durumun sonucunda ise “virga” olarak tanımlanan yağmur çubukları oluşur. Uzak bir noktaya bakıldığında görülen ve yere ulaşmamış gri çizgiler virga oluşumunun ta kendisidir. Yağmurun yere ulaşmasını engelleyen bir diğer faktör ise taşıyıcılar olarak ön plana çıkar. Rüzgar şiddeti yağan yağmurdan daha hızlıysa yağmur damlalarını taşır ve yağış yere temas etmez. Mevcut yağış oranı, yağmurun toprağa karışıp karışmayacağı konusunda belirleyici bir rol oynar.

Çok küçük yapıda bulunan yağmur damlaları küre şeklindedir. Damlalar büyümeye devam ettikçe düzleşmeye başlar. Ortalama büyüklük halini alan bir damlası, içbükey özellikler taşımıyorsa, düz bir tabanla ön plana çıkarken, üst ve kenar kısımları yuvarlaktır. Bu şekil paraşüt, deniz anası veya hamburger topuzu olarak da tanımlanır. Yağmur damlasının çapı yaklaşık 1 inçse yere ulaşmadan parçalandığı görülür.

Kar


Kar ve buz iki farklı kavram olarak görülür. Ancak kar tanelerinin oluşumu birçok minik buz kristalinin birleşimine bağlıdır. Kar oluşturmak için birleşen minik buz kristallerinin sayısı milyonlara kadar ulaşabilir. Kar oluşması için hava sıcaklığının 0 derecenin altında olması gerekmektedir.Bazı noktalarda ise donma noktasının biraz daha üstünde kar oluşabilir. Bu noktalarda oluşan kar zeminde çok fazla tutunamaz ve kısa süre içerisinde erimeye başlar.

Kar çoğu zaman ortaya çıkar. Yere temas etmeden eridikleri için çoğu zaman göremeyiz. Karın yere teması genellikle kuru havalarda gerçekleşir. Virga ve buzlu su parçacıkları şeklinde de kar yağışı oluştuğu görülebilir.

Graupel


Aşırı soğuk yapıdaki su damlacıkları yada “Supercooled”, yere düşen kar tanelerinin üstlerinde donarsa “graupel” olarak tanımlanan yağış türü oluşur. Bu yağış oluştuğunda kar kristali ana yapısını kaybeder ve şekil değişikliğine uğrar. Kar kristallerinde şekil değişikliklerinin gerçekleşmesiyle birlikte buz yığınları ortaya çıkabilir.

Graupel almanca bir terimdir.Türkçede karşılığı “sulu kar” olarak yer alsa da sulu kardan farklı bir yağış tipidir. Halk dilinde “bulgur” veya “kuzu dişi” olarak tanımlanan bu yağış türü “yumuşak dolu” olarak da tanımlanır. Kar gibi beyaz bir rengi vardır. Çapının 2-5mm aralığında değiştiğini söyleyebileceğimiz graupel parmakla baskı uygulandığı zaman ezilir ve granüllere ayrılmaya başlar. Yere çarptığında, karla karışık yağmur gibi çevreye yayılır. Sahip olduğu görüntü dolu ile karıştırılmasına da neden olur.

Suyun donması için gerekli tek etken hava sıcaklığının 0 derecenin altında olması değildir. Suyun donabilmesi için havada toz taneciklerinin bulunması gerekir. Ancak havada toz tanecikleri bulunmuyorsa, suyun eksi 40 derecenin altında bile sıvı halde kaldığını görebiliriz. Bu durum “supercooled” olarak tanımlanır. Bu durumdaki su damlacıkları, havada bulunan kar taneciklerinin üzerine yapışırsa, o anda donmaya başlar. Kristaller, supercooled olarak tanımlanan su parçacıkları ile çarpışmaya devam ettikçe büyüme gerçekleşir ve buzla kaplanmış kar taneleri oluşmaya başlar. Graupel yağış oluşumu bu şekilde gerçekleşir.

Sulu Kar


Oluşumunu tamamlamış bir kar tanesi kısmen erimeye başlar, ardından yeniden donmaya başlarsa sulu kar oluşur. Bu durum karla karışık yağmur olarak da bilinir. Sulu kar tanelerinin yapıları, küçük ve yuvarlaktır. Bu yüzden sulu kar tanelerine “buz topakları” denildiği de olur.  Sulu kar oluşumu atmosferdeki hava tabakalarının kendileri arasında sıkışması ile ortaya çıkar. Bu durumda yağışın ilk hali kardır. Daha sıcak olan orta seviyedeki hava katmanına doğru ilerleyen kar tanelerinde kısmen erime görülür. Ardından içerisine girdiği donmuş hava katmanında toprağa doğru düşmeye devam ederken tekrar donmaya başlar. Yani tam erimek üzere olan kar parçacıkları tekrar donma halini alır.

Karla karışık yağmurun oluşabilmesi adına donan atmosfer koşulları gereklidir. Oluşumu için karın sıcak bir katmana düşmesi gerekir. Sıcak hava katmanına düşen kar yağmur halini alarak aşağıya doğru inmeye başlar ve yeni bir soğuk hava katmanına girerek tekrar donar. Sulu kar ve donan yağmur olarak adlandırılan yağış türleri benzer koşullarda oluşur.

Donan Yağmur


Sıvı haldeki yağmur tanecikleri donma seviyesinin altında sıcaklıktaki yerlerde ve yüzeylerde donarsa, donan yağmur oluşur. Bir başka deyişle hava sıcaklığı donma derecesinden daha yüksektir, bu nedenle yağmur taneciği yere düşene kadar donmaz. Ancak zemin sıcaklığı donma derecesinin daha altındadır. Bu durumda yere düşen yağmur tanecikleri donmaya başlar ve bu oluşum donan yağmur olarak tanımlanır.

Donan yağmur türü, sulu kar ve kar taneleri arasında olan bir yağış tipi olarak görülür. Oluşumu tamamen supercooled damlalardandır. Olumsuz hava sıcaklıkları görüldüğünde yere düşen sert yağış tipi olarak da bilinir. En yayın görülme halleri havanın eksi 10 – 15 derece altında olduğu zamanlardır. Donan yağmur tanelerinin boyutları yaklaşık olarak 1-3mm aralığındadır ve şeffaf bir görüntü yapısına sahiptirler. Donmuş haldeki şeffaf topların içerisinde su damlacıkları olduğundan donan yağmur adını alırlar. Bir anlamda dışı donmuş yapıda olan yağmur türü olarak da tanımlanabilir.

Dolu


Halk içerisinde en çok bilinen yağış türlerinden bir tanesi de dolu olarak karşımıza çıkıyor. Dolunun karıştırıldığı diğer yağış türüyse karla karışık yağmurdur. Buradaki ayrımı yapabilmek için dolunun %100 buzdan oluştuğunu bilmek gerekir. Ancak karla karışık yağmurda ise bir miktar yağmur donmamış yağmur damlacığı saklıdır. Dolu genel itibariyle yuvarlak ve yumuşak bir yapıya sahiptir. Dolunun bazı kısımları sivri yada düz şekillerde olabilir. Birbirinden çok farklı boyutlarda oluşan dolunun genişliği bir bezelyeden bir beyzbol topu büyüklüğüne kadar ulaşabilir. Genel itibariyle çaplarının 5-15mm aralığında olduğunu söyleyebiliriz. Dolu bir buzdur. Oluşturduğu tehlike ise bitkilere ve tarım alanlarına çok fazla zarar vermesidir. Yağdığı süreç içerisinde bir miktar yollarda kayganlık oluşturduğu görülse de yerde buz halinde çok fazla kalmayacağından dolunun kayganlaştırıcı etkisi bir süre sonra ortadan kalkacaktır. Dolu tanelerinin gök gürültüsüyle birlikte oluşan fırtınalardan sonra yere düşen buz parçaları olduğunu söyleyebiliriz. Dolunun saydam katmanları bulutun soğuk kısımlarında yada daha alt noktalara düşerken oluşur. Supercooled olarak tanımlanan damlacıklar doluyla temas ettiğinde küçük hava kabarcıkları sıkışmaya başlar ve buzun beyaz renk almasına yol açar.

Büyük toplardan oluşan, dolu taşları büyük fırtınalarda düşen düzensiz buz yığınları olarak tanımlanır. Dolu tamamen katı bir yağış tipi olarak ön plana çıkar ve genellikle su buzundan oluşur.

Hidrometeor Nedir?


Hidrometeor, genel anlamda atmosferik su buharının tüm çeşitlerini kapsayan bir su buharıdır. Rüzgarın yer yüzünden savurmakta olduğu kısımda bu kavramın içerisinde kabul edilir. Sıvı, katı, sis, bulut, pus, buz sisi buna örnek olarak verilebilir. Yağmur ve çisenti kavramlarının karşılığı sıvı meteorlardır. Donmuş yağmur ve çisentinin aldığı tanım ise “donan hidrometeorlar” olarak karşımıza çıkar. Katı ve donan hidrometeor yapılara örnek verecek olursak dolu, kar, buz iğnecikleri, kar ve buz kristalleri şeklinde sıralayabiliriz.Yere indiği esnada buhar halini alan yağmur, gaz halindeki hidrometeordur. Rüzgarın savurduğu kar & su sürülmeleri ve savrulmaları da hidrometeor kavramı içerisine dahil edilebilir. Tüm bunların yanı sıra yeryüzünde yer alan nesneler üzerinde biriken çığ ve kırağı gibi yağış türleri de hidrometeorlara dahildir.

Yağış Tipleri Hakkında Bilgiler


Dolu, bitkiler ve tarım için zararlı bir yağış türü olduğundan birçok ülkede “beyaz veba” olarak tanımlandığı görülmüştür. Yağmur damlaları, düşünüldüğünün tam aksine gözyaşı damlalarından çok farklıdır. Mevcuttaki yağmur damlaları azot oksitler ve kükürt oksitler gibi kirleticilerle karışırsa “asit yağmuru” olarak tanımlanan durum ortaya çıkar. Zararlı olarak tanımlayabileceğimiz asit yağmuru bitkilerin ölmesine yol açar ve temiz su kaynaklarını kirletir. Kuzey Amerika bölgesinde bulunan Apalaş (Appalachian) dağlarının genellikle ölü ağaçlarla dolu olmasının ardında yatan sebeplerden bir tanesi asit yağmurları olarak bilinir. Sanayileşmiş bölgelerin oluşturduğu etkiyle birlikte bu dağlarda çok fazla asit yağmuru oluştuğu görülür. Donan yağmurun oluşturduğu tehlike alanı kara yolunu, hava yolunu ve elektrik hatlarını kapsar.
Tarih 11 Aralık 2013’ü gösterdiğinde olumsuz hava şartları nedeniyle iptal edilen Galatasaray – Juventus maçı için haberlerde yoğun kar yağışı nedeniyle maçın iptal edildiği tanımı yer almıştı. Ancak sanılanın aksine bu tür graupel yağışıydı.

“Ahmak ıslatan” olarak tanımlanan ve çiseleme türüyle oluşan yağış türü havada asılı kalan buz kristalleri yada su damlacıklarından oluşmakla birlikte boyutlarının 0,5 mm den daha küçük olduğu görülür.

Güneş parlarken oluşan yağış türü “güneş duşu” olarak da tanımlanır.

“Elmas Tozu” olarak tanımlanan yağış türünün oluşumu için hava şartlarının eksi 30 derece sıcaklığın altında olması gerekir. Oldukça ufak yapıda buz kristallerinden oluşur.”Elmas Tozu” ismini almasının sebebi, havadaki buz kristallerinin oluşturduğu ışıltılı görüntü yapısıdır.

“Siklonik Yağmur” basınç farkının oluşumuyla ortaya çıkar. Sıcak havanın soğuk hava kütlesi üzerine tırmanarak soğumaya geçmesi veya dikine faaliyetlere geçmesi sonucu oluşur. Bir siklon, dairesel biçimde oluşan rüzgar hareketi ile büyük bir alçak basınç bölgesi olarak tanımlanabilir.

“Orografik Yağmur”, dağ ve benzeri doğal topografik bariyerlere çarpıp yukarı doğru yükselmeye devam eden nemli yapıdaki hava kütlelerinden dolayı oluşum gösterir. Hindistan’da yer alan yüksek noktalarda şiddetli yapıda oluşan yağışların çoğu orografik yağmur olarak bilinir. Türkiye’de ise özellikle Akdeniz ve Karadeniz bölgelerinde bu yağmur türüne rastlanır.

“Konvektif Yağmur” lokalize şekilde oluşan ısıtma nedeniyle havanın, şuan ki konumundan daha sıcak yapıdaki yukarı noktalara hareket etmesiyle birlikte oluşur. Bir diğer anlamda Atmosfer hava parselinin dikey termal hareketler veya konvektif kararsızlık nedeniyle yükselmesi durumu olarak tanımlanabilir. Yoğun sağanaklar ve kısa süreli gerçekleşen bu yağışlar adyabatik soğumalar sonucu oluşur. Konvektif yağmur genellikle 10km’den daha az alanlarda oluşum gösterir.
Yağış Tipleri ve Özellikleri Nelerdir? Yağış Tipleri ve Özellikleri Nelerdir? Reviewed by Admin on 24 Mayıs Rating: 5

Hiç yorum yok:

Blogger tarafından desteklenmektedir.